Kemeryaka, Kemeryaka Köyü, Kemah, Erzincan,Köy, Balık, Bal, Karakovan Balı, Koyun, Alabalık, Tesis,Yayla, Peynir, Cineriç, Cınarıç, Turnuva, Kemah Turnuvası, Dostluk Turnuvası, Kemah Köyleri Dostluk Turnuvası
ANA SAYFA FORUM HABER FOTOĞRAF VİDEO YAZILAR İNDİR ZİYARETÇİ DEFTERİ İLETİŞİM
ÜYE OL / GİRİŞ
Ana menü
Tarihimiz Tarihimiz
Ekonomi Ekonomi
Camimiz Camimiz
Okulumuz Okulumuz
Derneğimiz Derneğimiz
Kemeryakaspor Kemeryakaspor
Hakkımızda Hakkımızda
İletişim İletişim
KATEGORİ
Fotoğraf Fotoğraf
Video Video
Linkler Linkler
Yazılar Yazılar
Şiir Şiir
Şehidlerimiz Şehidlerimiz
Köylülerimize Özel Köylülerimize Özel
Turnuvalar Turnuvalar
ANKET
Bu site sizce nasıl olmuş ?
Çok güzel
Güzel
Normal
Biraz kötü
Çok kötü
Sonuçlar
Müzik player
İstatistik
Bugün  Toplam 
 Tekil 31098 
 Online
 IP 93.89.225.254 
Yazılar Genel YazılarKonu Eklemek için Üyelik Seviyeniz Yetersiz

MÜFESSİRLER SULTANI:HZ.İBN-İ ABBAS ( R.A )

           

Ashab-ı Kiram’ı anlama ve onların hayatlarını hayatlarımıza yaklaştırma çabası, aslında İslâm’ın ilk dönemki safiyetini ve heyecanını bir nebze hayatımızın merkezine yerleştirmek demektir. Çünkü sahabiler, Peygamber Efendimiz s.a.v.’in dizi dibinde yetişmiş ve Kur’an ayetlerinin inişine bizzat şahit olmuşlardır. Her birinin başlıca gayesi o ayetleri hayatlarına geçirmek idi. Hz. İbni Abbas r.a. da bu minvalde “yaşayan bir Kur’an’dır.”

Allah Kelâmı’nı anlamaya anlatmaya adanan bir ömür

Hicretten üç yıl önce doğan İbn Abbas, Allah Rasulü s.a.v.’in amcasının oğludur. Peygamberimiz vefat ettiğinde on üç yaşındadır. Hazreti Peygamber’in hanımı Meymûne validemiz teyzesi olması hasebiyle Efendimiz’in evinde kaldığı da olmuştur. Bu vesileyle nebevî feyzden bolca rızıklanmıştır.

Kendisi anlatır: “Bir gün Allah Rasulü s.a.v.’in abdest alması için su hazırlamıştım. Daha sonra hanımı Meymune r.a. suyu benim hazırladığımı söyledi ve Allah Rasulü hakkımda şöyle dua etti: “Allahım! Onun dinde anlayışını derin kıl ve ona Kitab’ı öğret.” (Buharî)

İbn Abbas r.a.’ın hayatının bu duayla şekillendiğini söyleyebiliriz. Zira bundan sonra tüm hayatını Kur’an’ı anlamaya ve anlatmaya adamış ve “müfessirler sultanı” ünvanını almıştır.

Hazreti Ömer r.a. davetli olduğu meclislere yanında İbn Abbas r.a.’ı da götürürdü. Bir keresinde bazı yaşlı sahabiler:

– Ey Ömer, sen bu delikanlıyı niçin her zaman yanında getiriyorsun? Bizim onun yaşında çocuklarımız var, dediler.

Bunun üzerine İbn Abbas r.a.’ın üstünlüğünü ortaya koymak için Hazreti Ömer:

– “Allah’ın yardımı ve fetih (Mekke fethi) geldiğinde ve insanların bölük bölük Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd ederek tesbihte bulun ve O’ndan bağışlama dile. Çünkü O tevbeleri çok kabul edendir. (Nasr Suresi) ayetleri ile Allah Tealâ bizlere neler bildirmektedir, diye sordu.

Orada bulunanlardan bazıları:

– Rabbimiz bu ayetler ile bizim zafere eriştiğimiz zaman kendisine tevbe etmemizi emrediyor, derken bazıları da yorum yapmadı.

Bunun üzerine İbni Abbas’a dönen Hazreti Ömer r.a. aynı soruyu O’na yöneltince:

– Allah Tealâ bu ayetinde, Nebi’sinin vefatının yaklaştığını bildirmiş ve O’nun tevbe etmesini istemiştir, dedi ve bu yorumu ile Kur’an-ı Kerim’e ne kadar vâkıf olduğu tasdik edildi.

Hazreti Osman r.a.’ın halifeliği döneminde çe­şitli vesilelerle Arap Yarımadası’nın dı­şına çıktı. Kuzey Afrika’ya, Cürcan’a, Taberistan’a hatta İstanbul’a gitti. İbn Abbas r.a.’ın bir diğer özelliği de siyasi karışıklıklara hiç girmemiş olmasıdır. Bir ara Basra valiliği yapmışsa da daha sonra bu görevden kendi isteği ile ayrılmıştır.

Son derece cömert olan İbn Abbas r.a. evine gelenlere sürekli ikram eder ve kendisinden borç isteyenlere: “Ben bu konuda Allah Rasulü s.a.v.’in yolunu takip edeceğim.” diyerek istenilenin iki katını verirdi.

‘Soran dilim ve kavrayan kalbimle öğrendim’

Kendisine “Bu kadar bilgiyi nasıl öğrendin?” diye sorulduğunda; “Çok soru soran dilim ve kavrayan kalbimle…” cevabını vermiştir.

Bakara suresinin 18. ayetinin (Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık hakka dönmezler.) tefsiri sorulduğunda “Onlar hidayeti işitmezler, hidayeti görmezler ve onu düşünmezler.” diye açıklamıştır.

Yine bir mecliste sahabiler Kadir gecesinin hangi gün olduğu üzerine tartışmışlar ama bir sonuca ulaşamamışlardı. Mecliste hiç konuşmayan İbn Abbas r.a.’a görüşü sorulunca şöyle söylemiştir:

– Allah tektir, teki sever. Çünkü haftanın günlerini yedi yaptı. Rızkımızı ve insanı yedi şeyden yarattı, Fatiha’yı yedi ayet yaptı, Kitabı’nda yedi akraba ile evlenmeyi yasakladı, mirası yedi kısma böldü, secdede yedi aza üzerinde kalmamızı emretti. Safa ile Merve arasında yedi sa’y yapmayı, şeytana yedi taş atmayı emretti. Bütün bunlara dayanarak şunu söylemek istiyorum: Bana göre Kadir Gecesi Ramazan ayının son yedi günündedir.

Bir keresinde şöyle buyurmuştu:

– İnsanlar bu dünyadan göçüp gittiler. Ancak geriye nasnas kaldı.

– Nasnas ne demektir, diye sorulunca:

– Kendileri insana benzedikleri halde insan olmayan, ancak insan müsveddeleri olabilecek yaratıklara nasnas denir, demişti.

Yine başka bir sefer de şöyle buyurmuştu: “Öyle bir zaman gelecek ki, şu insanlar arasında sağduyusu ile hareket eden tek bir kişi bile kalmayacak.”

Hz. İbn Abbas hayatının sonlarına doğru âmâ olmuş ve 70 yaşlarında iken Taif şehrinde vefat etmiştir.

Cenaze namazını kıldıran Hz. Ali r.a.’ın oğlu Muhammed, namazdan sonra yaptığı konuşmada “İşte şimdi ilmin binası göçtü.” diyerek ağlamıştır.

Allah Kelâmı’nın açıklaması olan tefsir ilmi, insan gücünün yettiği kadarıyla Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın muradını araştıran bir ilim dalıdır. Hz. Peygamber s.a.v.’den sonra tefsir sahasında en büyük rolü sahabiler almıştır. İbn Abbas r.a. ise tefsir alanında sahabe içinde en önde gelenlerdendir. Bu yüzden kendisine, sonraki devirlerde “Müfessirlerin Sultanı” lakabı verilmiştir.

Hayatını Mukaddes Kitabımızı anlamaya ve anlatmaya adamış bu büyük sahabi, İslâmî ilimlerde ilk kaynaklardan biri olması sebebiyle müstesna bir yere sahip. Allah ondan razı olsun.
Hakkında…

Hazreti Ömer r.a. İbn Abbas hakkında der ki:

“O, Hazreti Muhammed s.a.v.’e indirilen Kur’an’ı bu ümmet arasında en iyi anlayan kişidir.”

Hazreti Ali r.a. da şöyle demiştir:

“İbn Abbas sanki gayba ince perdeden bakan birisi gibidir.”


Spacenuke Spacenuke Facebook Facebook Twitter Twitter FriendFeed FriendFeed

Gönderen:unal   Tarih:28 Temmuz 2012   Puan:0   Toplam 4020 defa okundu
 Önceki sayfa « » Sonraki sayfa
   Tavsiye et    Kaydet
   Yorum ekle    Yazdır
Puan ver 
 
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
   
 
Son Eklenen
MÜFESSİRLER SULTANI:HZ.İBN-İ ABBAS ( R.A )
GÜNÜN DUASI
VAV OLMAK ZOR İŞTİR
İKİ AVUÇ ARASINDA ATEŞ TAŞIYANLAR
HZ.PEYGAMBER NEYE ÇAĞIRIYORDU
Necip Fazıl Kısakürek'ten Cenaze Adabı
KARDEŞLİK
Popüler
VAV OLMAK ZOR İŞTİR
GÜNÜN DUASI
Necip Fazıl Kısakürek'ten Cenaze Adabı
HZ.PEYGAMBER NEYE ÇAĞIRIYORDU
İKİ AVUÇ ARASINDA ATEŞ TAŞIYANLAR
KARDEŞLİK
MÜFESSİRLER SULTANI:HZ.İBN-İ ABBAS ( R.A )
Cevaplar
  Toplam 0 yorum yapıldı 
HAFTANIN FOTOĞRAFI
ANLAMLI SÖZLER
İki insanın iyi geçinmesi hiç kusursuz olmalarıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleriyle sağlanır.
Üye Girişi
Üye adı :  
Şifre :  
Beni Hatırla
  Üye olun    
  Şifremi Unuttum   
DUYURULAR
Sürprizleri kaçırmamak için sitemizi sık sık ziyaret edin!
NAMAZ VAKİTLERİ