Kemeryaka, Kemeryaka Köyü, Kemah, Erzincan,Köy, Balık, Bal, Karakovan Balı, Koyun, Alabalık, Tesis,Yayla, Peynir, Cineriç, Cınarıç, Turnuva, Kemah Turnuvası, Dostluk Turnuvası, Kemah Köyleri Dostluk Turnuvası
ANA SAYFA FORUM HABER FOTOĞRAF VİDEO YAZILAR İNDİR ZİYARETÇİ DEFTERİ İLETİŞİM
ÜYE OL / GİRİŞ
Ana menü
Tarihimiz Tarihimiz
Ekonomi Ekonomi
Camimiz Camimiz
Okulumuz Okulumuz
Derneğimiz Derneğimiz
Kemeryakaspor Kemeryakaspor
Hakkımızda Hakkımızda
İletişim İletişim
KATEGORİ
Fotoğraf Fotoğraf
Video Video
Linkler Linkler
Yazılar Yazılar
Şiir Şiir
Şehidlerimiz Şehidlerimiz
Köylülerimize Özel Köylülerimize Özel
Turnuvalar Turnuvalar
ANKET
Bu site sizce nasıl olmuş ?
Çok güzel
Güzel
Normal
Biraz kötü
Çok kötü
Sonuçlar
Müzik player
İstatistik
Bugün  Toplam 
 Tekil 31340 
 Online
 IP 93.89.225.254 
Şiir ŞiirKonu Eklemek için Üyelik Seviyeniz Yetersiz

Şu Bogaz Harbi

           

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE;

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif Ersoy


ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİ SAYGIYLE YAD EDER;BU VATAN İÇİN BİZE YAPTIKLARI FEDEKARLIKLAR İÇİN FATİHALAR VE YASİNLER GÖNDERELİM İNŞALLAH...RABBİM BİZLERİDE ŞEHİTLERLE HAŞREYLESİN İNŞALLAH...AMİN..


Spacenuke Spacenuke Facebook Facebook Twitter Twitter FriendFeed FriendFeed

Gönderen:unal   Tarih:17 Mart 2011   Puan:10   Toplam 6845 defa okundu
 Önceki sayfa « » Sonraki sayfa
   Tavsiye et    Kaydet
   Yorum ekle    Yazdır
Puan ver 
 
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
   
 
Son Eklenen
ACI DUYGULAR
MİSİLLEME
YAĞMUR
EY GÖNÜL
SU GİBİDİR ÖLÜM
BU GECE GÖKYÜZÜ KARANLIK ANNE
BENİ DE ÇAĞIR
SAKARYA TÜRKÜSÜ
KARAGÖZLÜM
BAMBAŞKA
50.YIL HESABI
İKİNİN BİRİ
TAMAM MI ( UNUTMA )
KEMAH ŞİİRİ
Şu Bogaz Harbi
ACI
PAŞAM VARAMADIK SARIKAMIŞ’A
Necip Fazıl Kısakürek'ten bir dize
CAN KURBAN
ANADOLU SEVGİSİ
Bayram O Bayram Ola-2
MEVZİLİKTEYDİM
Popüler
PAŞAM VARAMADIK SARIKAMIŞ’A
KEMAH ŞİİRİ
Necip Fazıl Kısakürek'ten bir dize
Şu Bogaz Harbi
SU GİBİDİR ÖLÜM
EY GÖNÜL
YAĞMUR
MEVZİLİKTEYDİM
ANADOLU SEVGİSİ
BU GECE GÖKYÜZÜ KARANLIK ANNE
CAN KURBAN
MİSİLLEME
ACI
BENİ DE ÇAĞIR
BAMBAŞKA
SAKARYA TÜRKÜSÜ
KARAGÖZLÜM
Bayram O Bayram Ola-2
İKİNİN BİRİ
TAMAM MI ( UNUTMA )
50.YIL HESABI
ACI DUYGULAR
Cevaplar
  Toplam 0 yorum yapıldı 
HAFTANIN FOTOĞRAFI
ANLAMLI SÖZLER
İki insanın iyi geçinmesi hiç kusursuz olmalarıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleriyle sağlanır.
Üye Girişi
Üye adı :  
Şifre :  
Beni Hatırla
  Üye olun    
  Şifremi Unuttum   
DUYURULAR
Sürprizleri kaçırmamak için sitemizi sık sık ziyaret edin!
NAMAZ VAKİTLERİ